Ömrümüzü Yedin Satürn

Bütün hikayeler bir zamanlar diye başlar. Ancak Satürn yani nam-ı değer bilge Kronos'un hikayesine bir zamanlar diye başlamayacağım. Çünkü Kronos bitmeyen bir döngü ve bu döngüyü biz fanilerin gözünden kendi yorumumla anlatmaya çalışacağım. Biraz Mitoloji, biraz Astroloji diyelim o zaman. 

Tüm evren daha varolmadan önce Khaos vardı ve bu, şekilsiz, anlamsız bir boşluktu. Derken burdan Gaia (yer) ortaya çıktı. Gaia ölümsüzlerin yeri olan yıldızlarla süslenmiş gökyüzünü yani Uranos'u doğurdu. Gaia, kendi öz oğlu Uranos ile birleşerek titanları meydana getirdi ve Kronos bunlardan bir tanesiydi. Uranos tuhaf bir şekilde doğan çocuklarına zülüm ediyor ve onları yerin derinliklerine hapsetiyordu. Buna yüreği dayanamayan Gaia göğsünden parlak çeliği çıkardı ve bir tırpan yardımıyla kocasını hadım etmeye karar verdi. Bu durumu çocuklarına anlatınca da tek gönüllü olan Kronos oldu. Gece olup Uranos Gaia'yı görmeye geldiğinde herseye normaldi ve uykuya daldı. Derken Kronos geldi ve babasını hadım etti ve kanlı parçasını denize attı.

Böylelikle kainatın yeni hakimi Kronos sahneyi devraldı. Bir yandan da yaratım devam etti ve zaman içerisinde Kronos kendi kız kardeşi dağlık bölgelerin Tanrıçası Rhea ile evlenerek çocukları; Hestia, Demeter, Hera, Hades, Poseidon ve Zeus aramıza katıldı. Karmanın gücüne ve babasına yaptıklarının aynısının kendi başına geleceğine inanan Kronos sırasıyla doğan çocuklarını yutmaya başladı ancak Rhea Zeus'u onun elinden kaçırarak Girit yakınlarında bulunun İda tepesine saklayarak ve onun yerine Kronos'a kaya yutturdu. Zeus büyüyüp gücünün farkına varınca Kronos'u şimşekleriyle alt ederek kardeşlerini onun karnından kurtarmış ve Olimpos'ta Tanrılar dönemi başlamıştır.

Gelelim bilge tanrı, yüce öğretici, hatta acımasız öğretmen Kronos, yani bizim için Satürn biz ölümlüler için neler diyor günümüz lisanıyla. Onun sesinden kendi yorumumla anlatmaya çalışacağım.

'Sevgili ölümlüler. Biliyorum benimle ilgili anlatılan hikayelerde hep çok acımasız ve ruhsuz bir adam olarak gösterildim. Aslında haklılık payı var fakat ben biraz da faklı bakış açısıyla olayları anlatmak isterim. Benim olduğum yerde zorluk vardır kabul ediyorum ama ben toprak gibi sağlamımdır, o yüzden benim zorluklarımdan alnının akıyla çıkarsan, sana kocaman bir hediye bırakırım ve geçtiğin yoldan sağlam bir şekilde çıkarsın, bir daha o konuda zarar görmezsin. Mesela benim etkimde kalmış bir ilişki evet büyük zorluklar görür ancak günün sonunda sağlam, sarsılmaz temeller üzerine kurulmuş olur. Bana çocuklarımı yuttum diye gaddar diyorlar. Ordan bakınca belki doğru olabilir fakat tohumun baharda ürün verebilmesi için ilk başta toprağa gömülmesi ve sabırla beklenmesi gerekir. Eğer ben onları yutmasaydım, yeni düzenin kurulması için asla cesaret bulamayacaklardı. Belki başka yolları vardır ancak benim yöntemim bu çünkü başkasını bilmiyorum. Yaşım itibariyle biraz vesvese, disiplinli, egolu yanlarım var kabul ediyorum ancak geçtiğim yollar biraz çetrefilli olduğu için bunları kendimde hak görüyorum. Çok duygularla işi olmaz benim, olsa zaten babamı hadım etmezdim. Benim işim; öğretmek, dersini almanı, hayatının rotasını kırmanı sağlamak. 10. ev benim tahtım. Otoriteyim, kariyerinim, ilerlemen gereken noktayım yani yapman gerekenleri ben bilirim ve sen bunları yapmazsan senin adına derin bir korku ve güvesizlik, huzursuzluk duymaya başarım. Merkür hayatında belli zamanlarda gelir bunları hatırlatmaya çalışır, yapman ve yapmaman gerekenleri sana göstermeye çalışır. Yani o, bak o yoldan gitme ayağını burkarsın der ama ben gelirim o yoldaysan ayağını kırarım. Belki biraz acılı olur ama net bir şekilde öğrenirsin. Küçüğüm şunu unutma! Benim için, ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin gibi bir seçenek yoktur. Ya bu deveyi güdeceksin ya bu deveyi güdeceksin yoksa seni sonsuz bir paradoksa sokarım çünkü o dersini öğrenmen gerekir. Benim öğretilerimi zaman için hallederim diye sakın düşünme, çünkü zamanı ben yönetirim'