top of page

Koç Dolunay'ı; Nerede Kalmıştık...

  • Yazarın fotoğrafı: beyza  tosun
    beyza tosun
  • 1 Eki 2020
  • 3 dakikada okunur

2 Ekim günü saat 00.05’de Koç burcunda bir dolunay gerçekleşecek. Dolunay Oğlak Burcundaki toplaşmaya, Mars ile birlik olarak kafa tutuyor. Ayrıca Tepe Noktası 0° Koç, yani Mars’ın eli çok güçlü. Ufuk çizgisinde Yengeç burcu yükseliyor ve Pluto düz seyre geçmeye hazırlanıyor. Uranüs ise Güneş, Merkür ve Juno’ya baskı uyguluyor. Gökyüzünün mesajı çok net; nerede kalmıştık...

ree

Efendim bitmeyen Yengeç-Oğlak

aksı tutulmalarının son perdesini açacak bir Yeni Ay izlenimi görünüyor. Hastalığın tekrar kendini göstermesinden kaynaklı, halk kendisini sıkışmış ve potansiyellerini gerçekleştirmede zorlanıyor hissedebilir. Özellikle tekrar kabuğa çekilme, eldeki kaynaklara sarılma ve depolama durumlarına dönülebilir. Satürn Kova süreci başlayana kadar, düzenli olarak para kazanılan alanlara ve işverenlere, hükümetin desteği devam edebilir, bankacılık ve borsa ile ilgili, altın ve para piyasalarını destekleyen ani kararlar ve düzenlemeler gelebilir. Yastık altı yapılan yatırımlar, yurtdışı bankalarda ve yatırım alanlarında değerlendirilmek üzere ülke dışına çıkarılabilir. Yer altı kaynaklarının kullanımı rafa kaldırılıp, özellikle doğalgazın tekrar ihraç olarak alınması kararı alınabilir. Altın ve değerli madenlerlerde dalgalanmalar yaşayabilir. İkili ilişkilerde bulunduğumuz ülkelere ani çıkışlar yapan yöneticiler, açık düşmanlıkları körükleyebilir, fakat daha köklü, söz sahibi platform ve ülkeler tarafından bu durum bastırılabilir. Ayrıca yaşanan pandemi süreci ile ilgili, uluslararası yetkinliğe sahip kurumlardan maddi  destek görülebilir, ancak aşı benzeri tedavi şekillerinin altındaki gerçekler de gün yüzüne çıkıp, özellikle muhalif taraflar tarafından büyük eleştirilerin hedefi olabilir. Yerel sınırlar içinde kısıtlamalar gelse bile, uluslararası sınırlar Satürn-Uranüs etkileşimine kadar açık kalacaktır diye düşünüyorum. Fakat kişisel bazdaki korkular ve okulların açılmaması kaynaklı ulaşım sektörü sekteye uğrayabilir. Bu süreçte Kanal İstanbul projesi de dış kaynaklar tartından destek görebilir. Ayrıca beslenme ile ilgili sıkıntılardan ithal ürünlere yönelim artabilir, bu da kişilerin alım gücünü düşürebilir.

Yaşanılan yer, aidiyet, güvenli alan gibi gömülü korkular tekrar gün yüzüne çıkıp, ülkede mi kalsak, yurtdışına mı gitsek soruları zihinleri tekrar meşgul etmeye başlayacaktır. Sağlık sektörü ile ilgili durumlar yerel basının gündemini oluşturup, sosyal medyaya hükümet tarafından sınırlandırmalar ve yayın yasakları getirilebilir. Eğitim ile ilgili sıkıntılar ve öğrencilerin internet üzerinden eğitim alması, pek çok genci psikolojik olarak derinden etkileyip, sosyalleşme ile ilgili sıkıntılarından dolayı psikolojik desteklere baş vurmasına neden olabilir. Ayrıca süreçle ilgili belirsizlikler, yasakların gelip gelmeyeceğinin etkisi ve korkusu, kişileri geleceğe adım atma konusunda korkak ve tedirgin hale getirebilir. 

Genel olarak bakıldığında haritada Akrep temalarının altının çizildiğini görüyoruz. Akrep; yıkım, dönüşüm ve en önemlisi de derindeki şifadır. Bu süreçte hastalık için eskilerden gelen bir tedavi yöntemi şifa getirebilir. Ocak ayından başlayıp, Mart ayında Mars’ın etkisiyle alevlenen durum değişimin ilk fitilini çekmişti. Aralık ayına kadar, Mart-Haziran arasındaki durumun son değerlendirmesini yapacağız ve bunun en belirgin başlangıcı bu Yeni Ay zamanlarına denk gelecek gibi duruyor. Unutmamak gerekir ki burç değiştiren Uranüs ilk retrosunu yapıyor ve Oğlak toplaşmasından destek görüyor, Mars da geri harekette. Yılın ilk aylarında bize hayatla, değerlerimizle, güvenli alanlarımız ve sevdiklerimizle ilgili pek çok dersler verildi. 29 Eylül ile başlayan ve 9 Ekimle pik yapacak olan süreç, hem bir dünemin sonunun başlangıcı, hem de değerlerimizi tekrar gözden geçirmemiz için yeni fırsat alanları kıvamında. Korkuya kapılmak değişime dirençten başka bir şey getirmez. Değişen dünya düzeniyle birlikte hareket edip, zamanın getirilerine kabullenici ve esnek davranmak, bize avantaj sağlayacaktır. Hep örnek gösterilen 1918 İspanyol Gribinin ardından yeni bir dünya düzeni kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Tarihe tanıklık etmek zor zamanlar getirse bile, bir adım geride kalıp, düzene ayak uydurmak, gelecek zamanlara ve umutlarımıza yatırım yapmak ve en önemlisi evrenin daima bizim hayrımıza çalıştığı bilincine ulaşmak, yaşadığımız anlardaki durumlara anlam katacaktır.

Tablo: Dorina COSTRAS


 
 
 

Yorumlar


© 2023 by Name of Site. Proudly created with Wix.com

bottom of page