Kadın, Hak Nurudur...
- beyza tosun

- 26 Tem 2020
- 2 dakikada okunur

Mars'ın Koç burcuna geçişi ile birlikte, gün geçmiyor ki şiddet içeren bir haber almayalım. Juno'nun Terazi burcunda olması ve Mars ile karşıtlık yapması ise, kadına şiddet olaylarının patlak vermesine neden oldu. Mars'ı temsil eden Ares, sürekli düzeni bozmasından dolayı, Olympos'da bile kendine zor yer bulurken, bizim güncel hayatımızda nasıl bu kadar yer buldu, neyi ehlileştiremedik, neyi evrimleştiremedik diye insan kendi kendisine sormalı. Gerçi gezegenler doğasıyla çalışır. İyi ya da kötü yönünü çalıştırmak bizim elimizde. Mars'ın tetiklediği bu durumlara durup bakmamız ve kendimizle de yüzleşmemiz gerekir. Demek ki toplumda tabulaşan pek çok unsur o kadar bastırılmış ki, kişileri canice öldürecek, yaşayan her canlıya musallat olmayı kendinde hak görecek boyuttaki bir nefrete ulaşmış.
Bu konuyla ilgili aklıma en çok Demeter'in kızı Persophone'un Hades tarafından kaçırılması hikayesi aklıma gelir. Zeus, Hades'e yardım etmek için, parlaklığı ile göz kamaştıran bir Nergis çiçeğini Persephone'un çiçek topladığı yere koyar. Arkadaşlarından biraz uzaklaşınca yer yarılır, siyah atlarıyla birlikte Hades belirir ve Persophone'u yer altı dünyasına kaçırır. Gün içinde kızını arayan Demeter ise her yere bakar, ama onu bulamaz. En son her şeyi gören Helios'a sorar ve o Demeter'e tüm bu yaşananları anlatır. Demeter deliye döner ve Zeus'un da yardımcı olması öfkesine öfke, küskünlüğüne küskünlük katar ve Olympos'u terk eder. Onun küsmesiyle birlikte toprak küser, ürünler bereketsizleşir ve kıtlık tehlikesi başlar...
Bu günler için bence üzerinde düşünülmesi gereken bir alıntı. Tabi ki kanunların biz kadınları koruyup, korkusuzca, kendi inançlarımız ve değerlerimiz doğrultusunda yaşamamıza olanak vermeli. Ancak en derinde, bu yaşananların ilahi kanunlarda bir yeri olduğunu ve yaşam düzeninin buna cevap vereceğine inanıyorum. Dünyadaki hiç bir canlı, kendi dişisine, insanların davrandığı gibi davranmıyor. Büyük sınavlarla sınanmamıza rağmen, hala pek de dersimizi almışa benzemiyoruz. Yengeç-Oğlak aksının etkileri devam ediyor ve Yengeç dediğimizde annelik, toprak, doğa vurgusu göze çarpar daima. Peki insan topraktan gelip, toprağa dönmeyecek mi? Kanunların sessiz kaldığı yerde doğa devreye girmeyecek mi? Satürn hala Oğlak burcundan çıkmadı ve sonrasında tüm haklara saygı duyulmasının altını çizen Kova'ya geçecek. Bu yaşananların son olmasını ümit ediyorum ve sözü Mevlana'ya bırakıyorum;
Kadın, Hak nurudur, sevgili... değil sanki yaratıcıdır, yaratılmış değil! 1/2437 (Mesnevi)







Yorumlar