Canım Komşum (1)

Ephemeris verilerine göre Yunanistan doğum tarihi 19 Haziran 1821 saat 17.13’tür. Türkiye ile aralarındaki siyasi bağını incelemeden önce ilk olarak Yunanistan’ın kendi doğum haritası üzerinden genel bir yorum yapmak istedim;

Öncelikle yükseleninin Yay olmasına şaşırmamak gerekir çünkü tarih öncesi zamanlardan itibaren hem felsefelerin

doğumuna öncülük etmiş hem de spor konusunda çığır açılmasına neden olmuşlardır. Milat öncesine dayanan tarihleri, medeniyet ve demokrasinin alt yapısını inşa etmiştir. 1. Ev’de gördüğümüz Neptün ve Uranüs’ün 1 derece Oğlak’ta kavuşumu ise eskiden getirdikleri inanç, askeri düzen, kültürel bağlılıklarının çok ileri ve ilahi bir kaynağa dayandığını, zaman içerisinde evrilse de özünü kaybetmediğini göstermekte. Bugün halen daha Astroloji ile ilgili konuşurken bile Yunan mitolojisini kullanmamız ve bu kadar eski bir bilime imza atmaları da geçmişten günümüze sonsuzluk kattıklarını göstermektedir. 2. Ve 8. Evlerinin Yengeç-Oğlak aksında olması ise geleneksel para kaynaklarından ve bildikleri bankacılık sisteminden vazgeçmeselerdi, yani Avrupa Birliği konusunda biraz temkinli olsalardı, ekonomik olarak dışa bağımlı bir yapılarının olmayabileceği izlenimi uyandırıyor bende. Ayırca dış kaynak elde etme konusunda en geleneksel toprak ve ürün konularına yönelmelerinin onlar için kadersel bir öneme sahip olduğunun ve ekonomik olarak şans getireceği vurgusunun altını çiziyor. Bu da Ege kıyılarında tanrıların yiyeceği olarak ifade edilen zeytin. En son gezdiğim zeytinyağı fabrikasında da bir Yunan mitinden alıntı yapılmış ve ‘insanın hayatını devam edebilmesi için zeytin, üzüm ve buğdaydan başka hiç bir yiyeceğe ihtiyacı yoktur’ yazmaktaydı. Özellikle yıl sonunda, Kova çağının başlaması ve Yengeç-Oğlak etkilerinin iyiden iyiye etkisini kaybedeceği zamanlarda, ekonomik yapılanma olarak bu yola doğru gidebilir ve kendi öz kaynaklarına yönelebilirler. Kova çağının başlamasıyla ülkenin Ay’ı üzerinde bir etkileşim olacağını ve Yengeç’te olan Merkür ile Ay’ın açısını göz önüne alırsak, ister istemez bir geriye dönüş ve kendi topraklarına, sınırlarına, benliklerine dair bir yapılanmanın olabileceğini ön görebilirim. Özellikle halk tarafından istenip, bununla ilgili yerel basını meşgul edebilecek gelişmeler olup, ülke ekonomisinin dış kaynaklardan ziyade iç kaynaklara dönmesi söz konusu olabilir. Avrupa Birliği ile ilgili yıl sonuna doğru yaşanabilecek bir sıkıntı kaynaklı (özellikle Eylül ayında Jüpiter'in Oğlak burcunda tam karşıt natal Merkür’e karşıtlık yaparak düz seyire geçişini baz alarak) yerel ayaklanmalar olabilir. İkizler-Yay aksına geçtiğimiz günlerde Ayasofya’nın ibadete açılmasının ardından Yunanistan’ın verdiği büyük tepkileri biliyoruz. 0 derecede gerçekleşen tutulmanın, Neptün-Uranüs kavuşumuna yaptığı karşıtlık bu tepkinin nedenini oldukça iyi bir şekilde ifade ediyor. Geçmiş zamanlardan beri kutsal ve fanatikçe bağlı oldukları bir şehirdeki ibadet merkezinin, bu şekilde farklılaşması, ülkenin kendi beliklerine karşı bir saldırı olarak algılandı. Bu durum Aralık sonlarında Yay burcunda gerçekleşecek olan güneş tutulması ile tekrar gündeme gelebilir. Bunun yanında Mars 28°’de retro yapmaya başladığında, ülkenin natal 5. Ev’indeki Jüpiter-Satürn kavuşumunu tetikleyecek. Bankacılık sistemlerinde farklılaşma, eğlence sektörlerinde değişim ya da çocukların eğitimleri ile ilgili durumlarla uğraşabilirler. Ancak özellikle 2022 yılı Yunanistan için oldukça kritik. 4. Ev’de ve 29°’deki natal Pluto ile transit Neptün kavuşum yaşayacak. Pek çok zorlayıcı açı bu transit ile birlikte tetiklenecek. Açısal derecesi itibariyle de kısıtlayıcı bir niteliğe sahip olduğu için, ülkenin en dibi gördüğü, yeniden yapılanmaya geçmeye zorlandığı, hatta benliğini kaybedip, bambaşka bir forma büründüğü bir yılın başlangıcı olabilir.