5 Temmuz Oğlak Ay Tutulması, Şah-Mat

Malumunuz tutulmalar ardı ardına oluşuyor. Bu yılın son Yengeç-Oğlak tutulmasını 5 Temmuz günü görecek olsak da pek çok haritada etkilerini yıl sonuna kadar hissettirecektir.

Bu tutulma esnasında da yükselen Aslan olduğu için, güneşin faydalarından yararalanmamız gerektiğinin altı bir kere daha çiziliyor. Biliyorum şu an ekonomik koşullar ve pandemi sürecinden dolayı bu biraz zor olsa da, sağlık açısından bunu yapmak oldukça önemli. İllaki pahalı tatil beldelerine gitmek zorunda değiliz, eldeki imkanları en iyi şekilde kullanıp, durumdan fayda sağlamak gerekir.

Bu yaz döneminde Oğlak etkileri halen daha devam ettiği için, ekonomik etkilerini ciddi şekilde hissedip, hayatımızda yeni kısıtlamalar ve vergilerle karşılaşabiliriz. Biraz daha tutumlu, daha fazla çalıştığımız, elimizdeki kaynaklara sahip çıkıp, ani kararlarla hareket etmememiz gereken zamanlar. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalı, hatta biraz da toparlamalıyız. Bireysel güvenliğimize, koruma alanlarımıza, sınırlarımıza, ailevi bağlarımıza dikkat etmeliyiz. Duygusal olarak baskılandığımızı hissettiğimiz, günlük rutinlerimizi, çalışma hayatını sorguladığımız bir dönem olacaktır. Otorite figürleriyle ters düşmekten, ani, duygusal çıkışlar yapmaktan kaçınmalıyız. Duygulardan ziyade mantık çerçevesinde hareket etmeli, ağzımızdan çıkan sözleri düşünerek dile getirmeliyiz. Planlarımızı satranç oyuncusu edasıyla sürdürmeli, her durumu, her kombinasyonu bu planlara dahil etmeliyiz.

Yaz döneminde, özellikle tutulmalar ile birlikte tetiklenen bireysel tutum, alınan derslerin sorgulanması olmalı. Burdan klavye şövalyeliği yapıp, şöyle olacak, böyle zor dönemler diyerek felaket senaryoları yazmak istemiyorum. Bireysel ve global olarak bir değişim süreci başladı. Bu döneme kadar doğru yatırım yapanlar değişim zamanından ufak sıyrıklarla etkilenirken, yatırımını yapmayanların temelden sarsıldığını görüyoruz. Evet bir virüs bizi sarstı ama büyük tabloya baktığımızda doğayı öylesine sömürdük ki o da artık yeter dedi. Düşünsenize capital sistem bizi öylesine çemberine aldı ki, doğal sebze yemek pahalı, denize girmek lüks, ağaçlık içinde yaşamak ise üst sınıfa ait durumlar haline geldi. Halbuki biz doğanın bir parçasıyız. Sonsuz doğal zenginlik içinde harmoniyle yaşamamız gerekirken, taş binalar içinde hapis kalınca bunların kıymetini anladık. Gezegenler geri gidip, etkilerini biraz olsun üzerimizden çekince sanki olmamış gibi hayatımızı kurmaya çalışıyoruz. Ama oldu! O yüzden yeni düzene göre hayatımızı biçimlendirmeye çalışalım.

İşsizlik oranlarında artışlar gözlenebilir. Özellikle büyük firmalar para kazanamadığı zamanları en kolay ve çabuk yoldan telafi etmeye çalışıp, az elemanla çok iş yapma mantığına girebilir. Yaz sonunda CEO ve şirket yöneticileri aniden görevlerinden alınabilir, vezirler oyun dışı kalıp kaleler sarsılabilir. Yaz döneminde çalışma mantalitesi halen daha capital sistem olan, insanı bir kaynak gibi görüp, doğaya yapılanı insana yapmaya çalışan şirketler için yaz sonunda büyük sürprizler olacaktır. Çünkü Karmanın Lordu kendi evinden çok uzakta değil ve Kova'ya geçtiğinde yabancı olduğu bir alanda olmayacak.

2018 yılından beri yaşadıklarınızı bir düşünün. Size yük olarak gelen ve hayatınızdan çıkanlara tutunmayın, sağlam zeminler üzerine kurduklarınızla devam edin. Bilime, bilgiye, teknolojiye ayak uydurmak için mümkün olan şartları kullanın. Değişime direnmeyin, tersine bu değişimi sevin, ona alan açın. Bireyleşin, kendi sınırlarınızı fark edin. Çünkü Aralık ayından sonra, o sınırların ötesinde bir dünya ile karşılaşacağız.